27 Aralık 2010 Pazartesi

-- Bir 2010 derleme toparlaması

Hiçbir zaman kişisel yıl sonu değerlendirmeleri, uzun uzun en iyi'ler listeleri yapmayı beceremedim. Ama bu sene inat ettim, niyet ettim aldım soluğu last.fm'de. Madem last.fm hiç üşenmeden mp3 formatında dinlediğim her şeyin kaydını tutuyor, o zaman son 12 ayda hangi albümlere en çok kulak kabartılmış o söylesin istedim. Hafif bir derleme toparlamayla ortaya şöyle bir liste çıktı. Bazı albümlerin bu "ilk 25" arasında yer almasına ben bizzat kendim de epey hayret ettim doğrusu. Ama last.fm diyorsa dinlemişimdir. İtiraz yok.



1. Midlake – The Courage Of Others
2. Tom Petty & The Heartbreakers – Mojo
3. Arcade Fire – The Suburbs 

4. Blitzen Trapper – Destroyer of the Void
5. Band of Horses – Infinite Arms
6. Massive Attack – Heligoland
7. The Influence – Falling Objects
8. Tindersticks – Falling Down A Mountain
9. Tom McRae – The Alphabet Of Hurricanes
10. Vampire Weekend – Contra
11. Adam Green – Minor Love
12. Stone Temple Pilots – Stone Temple Pilots
13. Slash – Slash
14. Mason Jennings – The Flood
15. Iron Maiden – The Final Frontier
16. Alkaline Trio – This Addiction
17. The Classic Crime – Vagabonds
18. Alter Bridge – AB III
19. Kings of Leon – Come Around Sundown
20. The Gracious Few – The Gracious Few
21. Avenged Sevenfold – Nightmare
22. Frank Hannon – Gypsy Highway
23. Ratt – Infestation
24. Eels – Tomorrow Morning
25. These New Puritans – Hidden

25 Aralık 2010 Cumartesi

-- Kim bu Nicki Minaj?

26 yaşında Nicki Minaj.
Rengarenk saçları ve abartılı Barbie kostümleriyle hemen dikkat çekiyor. Uzun süredir Mariah Carey, Usher, Sean Kingston ve Christina Aguilera gibi yıldızların hit single'larının featuring hanesinde rastlıyorduk adına. Son bir ayrdır da ilk albümü "Pink Friday" ve arkasına aldığı ünlü ordusuyla her taşın altından onun ismi çıkıyor.


Billboard ona "Hip-hop'un first lady'si" diyor mesela
Nicki'yi ilk olarak hapishane kuşu Lil' Wayne'in keşfediyor, ardından isim değiştirme şampiyonu Sean "Diddy" Combs kendisinin menajerliğini üstleniyor. Billboard'un rap listesinde bir numaraya kurulabilen ilk kadın mc o oluyor. Black Eyed Peas'in Will.i.am'inden Eminem'e, Rihanna'dan Drake ve hatta Kanye West'e müzik dünyasının en popüler isimleri onunla çalışmak için sıraya giriyor, albümünde yer almaktan çekinmiyor. Cinsel kimlikler konusunda ettiği kelamlarla "yeni bir Lady Gaga!" dedirtiyor. Nurtopu gibi bir fenomen mi doğuyor cevabını hep beraber bekleyip göreceğiz. Ama evet, nedir durum diye sorarsanız; tüm alametler o yönde.

Rolling Stone altta kalır mı? Onlar da "Hip-hop'un yeni kraliçesi" ünvanını uygun görmüş

18 Aralık 2010 Cumartesi

-- Bryan Ferry'nin güzelleri...

Yeni albümü "Olympia"nın kapağında tüm endamıyla Kate Moss'un yer alması bize Bryan Ferry'nin Roxy Music günlerini hatırlattı. Ve tabii Roxy Music plaklarının olmazsa olmaz "kapak güzelleri"ni de. Yakışıklı Bay Ferry'nin o yıllarda bizzat kendi hayatına giren kadınlardan seçtiği bu isimler kimlermiş bir hatırlayalım, hatırlatalım istedik, ama önce...

13 Aralık 2010 Pazartesi

-- Tam takım bir "Aralık reçetesi"

Touch İstanbul'dan naklen yine, Aralık sayısındaki "reçete"nin tam (10'luk doz diyelim) hali... 


- Adele - "Rolling In The Deep"
"Dans ettiren karanlık bir gospel" diyor Adele ikinci albümünün habercisi için.


- Lykke Li - "Get Some"
Retro ama modern, kışkırtıcı ama eğlenceli.


- Chromeo ft. La Roux - "Hot Mess"
La Roux'un sesi pek yakışıyor Chromeo'nun funky elektronikasına.


11 Aralık 2010 Cumartesi

-- Kaçmaz!

Aralık başında ilk sayısı bayiilerde yerini alan Touch İstanbul'daki 'Kaçmaz!'ımın "extended" versiyonudur efendim...

Miles Davis - Bitches Brew - Legacy Edition (Sony)
Miles Davis'in sadece birkaç günde birbirinden afili müzisyen dostlarıyla (Chick Corea, John McLaughlin, Dave Holland, Billy Cobham... Liste uzun)stüdyoya kapanıp kaydettiği efsane albümün 2CD+DVD'lik "Legacy" versiyonu, bu eşsiz müzisyenin tam 40 yıl önce cazın sınırlarını nasıl genişlettiğine tanıklık etmemizi bir kez daha sağlıyor.

John Lennon - Signature Box (EMI)
11 CD'lik set John Lennon'ın solo kariyerine dair neredeyse her şeyi -Yoko Ono ile kaydettiği üç deneysel albüm hariç- bir arada edinmek için biçilmiş kaftan. Kayıtları elden geçirilmiş 9 Lennon albümüne ek olarak albümlerde kendilerine yer bulamayan 45'liklerden ve çeşitli "ev kayıtları"ndan oluşan iki de bonus CD mevcut sette. Evet, tam hediyelik.



Queen - The Singles Box Collection Vol. 4 (EMI)
Queen'in kariyeri boyunca piyasaya çıkarttığı 45'liklerin (single'ların da diyebiliriz arzuya göre) bir araya getirildiği serinin dördüncüsü, ağırlıklı olarak grubun son stüdyo albümü Innuendo ve Freddie Mercury'nin ölümü ardından yayınlanan "Made In Heaven"dan şarkılar ihtiva ediyor. Belki de serinin en zayıf halkası ama koleksiyon değeri yine de paha biçilmez.

5 Eylül 2010 Pazar

-- U2 dünyasına giriş bu 5 albümden geçiyor

Milliyet Sanat Ağustos sayısından

34 yıllık bir kariyere nereden başlamalı, ilk önce hangi albümlere kulak kabartmalı diyenlere…

WAR (1983)
İlk iki albümleri; “Boy” ve “October”la dipten derinden sinyallerini verdikleri politik tavırlarının 80’lerdeki tepe noktası “War” olur. Şubat 1983’te yayımlanan albümde henüz siyasi liderlerle ‘kankalık’ mertebesine ulaşmamış bir Bono söz konusudur. Bu yüzden yazdığı sözlerin ve almaya çalıştığı politik tavrın samimiyetinden kimse şüphe etmez. Bir aşk şarkısı olarak yola çıkan ama evrilerek Leh Valesa’nın Dayanışma Sendikası’na kadar uzanan sözleriyle “New Year’s Day” ve hangi ‘Kanlı Pazar’dan bahsettiğini gayet iyi bildiğimiz “Sunday Bloody Sunday” albümün iki zamana meydan okuyan (aynı zamanda yazıldıkları dönemi de belgeleyebilen) şarkısı olur.
Neden? U2 külliyatının, tartışmasız, en suya sabuna dokunan şarkıları bir arada
Tek Kusuru? Keşke “Pride (In The Name Of Love)” da bu albümde olsaydı dedirtmesi
Kıymeti bilinmemiş şarkısı:40”   

THE JOSHUA TREE (1987)
Grup, başta Daniel Lanois ve Brian Eno’lu rüya prodüksiyon takımı olmak üzere 1984 tarihli “Unforgettable Fire”ın tıkır tıkır işleyen mekanizmasını hiç bozmadan “The Joshua Tree” için tekrar çalıştırır. Amerikan rock’ının klasik şarkı yazarlarının yıllar önce koyduğu kurallara harfiyen uyarlar ama o güne kadar kendilerini akranlarından farklı kılan özelliklerinin hiçbirini kaybetmemeye de özen gösterirler. “Where The Streets Have No Name “, “I Still Haven't Found What I'm Looking For” ve “With Or Without You”… Sadece, albümün ilk 15 dakikasını kaplayan bu üç şarkı bile “The Joshua Tree”yi yere göğe sığdıramamak için yeterli. Anton Corbijn objektifinden çıkma ikonik kapak fotoğrafı da cabası.
Neden? Uçsuz bucaksız ‘sinematik’ bir deneyim.
Tek Kusuru? Ne kadar çok dinlerseniz dinleyin eskimiyor, sıkmıyor!
Kıymeti bilinmemiş şarkısı: Mothers Of The Dissappeared

4 Eylül 2010 Cumartesi

-- Elektronik Hücum Marşları


Kafa kağıtlarında bir dörtlü olarak geçiyor ikiz kardeşler Jack ve George Burnett, Thomas Hein ve Sophie Sleigh-Johnson’dan oluşan These New Puritans. Ama aslına bakarsanız kendilerini, vokal, türlü enstrüman ve prodüksiyon görevlerinden sorumlu Jack Barnett’in tek başına yönetimde olduğu bir elektronika cumhuriyeti olarak tanımlamak daha doğru olacak. İlk albümleri Beat Pyramid’le iki yıl önce radarımıza girmişler, takibe alınmışlardı. 90’ların rave partilerini modern zamanlara taşıyan These New Puritans’ın keşiflere ve yeniliklere açık müziği tamamen Jack’in yaratıcılığının eseri.

2 Eylül 2010 Perşembe

-- Bir podcast denemesi


Bir deneme. Bir nevi ısınma turu. Muhteviyat aşağıdaki gibi:

Lights On - 'This Is My Time'
The Rumours - 'Like A Cat On A Hot Tin Roof'
White Rabbits - 'Kid On My Shoulders'
Mystery Jets - 'Serotonin'
Cloud Control - 'Gold Canary'

25 Ağustos 2010 Çarşamba

-- Placebo - Covers [EMI, 2010]

2003 albümleri Sleeping With Ghosts’un ekürisi olarak snırlı sayıda Placebo dinleyicisiyle buluşan şarkılar şimdi bir kez de kendi başlarına Covers adı altında tekrar satışta. Velvet Goldmine soundtrack’inden T-Rex yadigarı glam marşı “20th Century Boy”, The Smiths cover’ı “Bigmouth Strikes Again”, Tori Amos kıskandıran Kate Bush cover’ı “Running Up That Hill” ve Sinead O’Connor’un ilk icraatlarından iç burkucu “Jackie” bu toplamanın eskimek bilmeyen güzellikleri. İlginçtir, albüm Placebo’nun eski plak şirketi Virgin/EMI tarafından gruba danışılmadan, hatta haber bile verilmeden piyasaya sürülmüş. Bu ağız tadı bozan küçük(!) ayrıntıyı görmezden gelebilenler ve daha önce mevzu bahis şarkıları herhangi bir şekilde edinememiş olanlar için kaçırılmayacak fırsat.

Billboard Türkiye'den

16 Ağustos 2010 Pazartesi

-- Bozmayın Çekiyorum #17

 
Sylvester Stallone, Susan Anton ve Andy Warhol. Yıl 1980. (GQ dergisinden)
fotoğraf: Ron Galella/WireImage

12 Ağustos 2010 Perşembe

Marina & The Diamonds - Family Jewels (Warner, 2010)

Başımızın tatlı belaları, sözünü sakınmayan, kendi şarkılarını kendileri yazan genç hanımlara bir yenisi daha eklendi!
Marina Diamandis (Marina & The Diamonds kendisinin sahne ismi) de tıpkı Lilly Allen ve Katy Perry gibi ama onlardan daha az sansasyonel sözcüklerle, kafasını kurcalayan ne varsa her birini -istinasız- dile getirmekten çekinmiyor. Bir bakıyorsunuz burlesk bir kabare şarkıcısı (Amanda Palmer mi dediniz?) edasıyla, bir bakıyorsunuz tüm hayatını Kate Bush / Tori Amos albümleri arasında geçirmişcesine söylüyor şarkılarını. Arada, mesela “Obesessions” ile, Florence And The Machine’ye göz kırparken bir taraftan da örneğin “I’m Not A Robot” ile gönlünce Fever Raycilik oynuyor.
Sonuçta ne yapıp ediyor, ‘yılın en iyi albümleri” listelerine şimdiden rezervasyon yaptırmayı yeteneğinin hakkıyla beceriyor.

8 Ağustos 2010 Pazar

-- Hindi Zahra - Handmade (EMI, 2010)

Fas doğumlu Hindi Zahra’nın Fransa ikametli, Londra istikametli bir hikayesi var. Yazdığı şarkılar da bu çok kültürlü yolculuğun tam da birer yansıması gibi. Peşinden epeyce plak şirketini koşturup en sonunda efsanevi caz markası Blue Note’da karar kılmış Zahra ilk albümü için. Anladığımız kadarıyla şirket de kendisine bir nevi Fransız usulü yeni Norah Jones muamelesi yapmış. Ülkemizde dinleyicisini hemen bulan o kahve (sütlü ya da sütsüz o size kalmış) eşlikçisi albümlerden biri var elimizde. “Beautiful Tango”, “Stand Up” ve “Kiss & Thrills”in başını çektiği 11 “el yapımı” beste, ışık hızıyla akıp giden modern dünyaya arada “dur!” diyebilmek, küçük bir mola verebilmek için biçilmiş kaftan.

7 Ağustos 2010 Cumartesi

-- ACİL SERVİS - Dur, Bekle (SWF/EMI, 2010)

Nekropsi usulü bir kelam ederek başlayalım: “14 yılda bir yayınlanır”.
Değirmenlere karşı “cesurca” durabilen isimlerden biri olarak hafızalarımıza kazılı Acil Servis. Türkçe rock olur mu olmaz mı tartışmalarına “bal gibi de olur” cevabını verebilmemizi sağlayan albümlerden birini; Küçük Adam’ı dinleyeli ve “o Temmuz akşamı”nın peşine düşeli tam 14 yıl olmuş.
Şimdi nihayet bir ikinci albüm ile tekrar aramızdalar. Ertan Kızıltan’ın güçlü sesini, Emre Karabulut’un işinin ehli blues dokunuşlarını dinleyebilmek hala müthiş keyifli. Albümün geneline hakim olan duygusal, biraz sitemkar biraz da kırılgan ruh hali ancak Tango ritimli “Sarhoş” ya da Kızıltan’ın Ian Gillan’ı aratmayan çığlıklarıyla dikaktimizi hemen çeken “Geçmiş Olsun” gibi şarkılarda değişiyor. Albümün belki de en sönük anları Pentagram’ın “Sonsuz”unu fazlaca çağrıştıran vokal melodisi ve günü yakalama niyetini epeyce belli eden nakaratıyla klip şarkısı “Yanıma Gel” de yaşanıyor. En güzel anlarıysa “Aşkla İşin Olmaz” ve “Dur, bekle…”de.
Elimizde gayet iyi yazılmış, çalınmış ve kaydedilmiş, her şeyi yerli yerinde bir rock albümü var. İlgi göstermemek olmaz.

(Billboard Türkiye'den)

4 Ağustos 2010 Çarşamba

-- Karen Elson: Eş Durumundan Torpilli

Billboard Türkiye Temmuz sayısından... 

Jack White iyice proje adamı oldu çıktı. White Stripes’tan arta kalan her dakikasını yine müzik yaparak geçiriyor. Bir yandan The Kills’in güzeli Alison Mosshart’lı gotik blues grubu Dead Weathers’la yepyeni bir albümü şu günlerde tanıtmakla meşgulken bir yandan da 2005 yazında evlendiği “çocuklarının annesi” Karen Elson’un ilk solo albümünü yayımlıyor sahibi olduğu Third Man Records’tan.
Elson’un müzikli hayatı, gezici çingene kumpanyalarını anımsatan kabare grubu The Citizens Band’in şarkıcılarından biri olarak sahneye çıkmasıyla “resmen” başlıyor. Ama Elson’un sesini kullanmaktaki mahirliği esas, New York’un hareketli rock hayatının gözdelerinden Cat Power ile düet yaptığı Türkçe karşılığı “Seni Seviyorum… ben de hiç”e tekabül eden “Je t'aime... moi non plus” isimli Serge Gainsbourg klasiği sayesinde dikkatleri çekiyor. Bir yandan gitar çalıp, besteler yapan İngiliz güzel, işi “evde hali hazırda yetenekli bir de müzik adamı varken neden bir albüm kaydetmeyelim” safhasına kadar getiriyor.
Lisede kendisine takılan isme nazire yapan adıyla ilk Karen Elson albümü The Ghost Who Walks’ta Jack White hem prodüktör olarak hem de davul setinin arkasındaki müzisyen olarak hazır buluyor. Patti Smith’in oğlu, White Stripes’in diğer yarısı Meg White’ın beyi Jackson Smith ise gitarları üstlenmiş. The Citizens Band’in performanslarındaki havayı albüme de yansıtan ekip, Amerikan country / folk şarkılarını, Kurt Weill bestelerini, Velvet Underground’un Nico’lu çalışmalarını ve tabii White Stripes külliyatını bol bol anımsatan şarkılara imza atmış. Hani o tam olarak hangi yıla ait olduğunu kestiremediğimiz albümlerden birine.
İki çocuk annesi Karen Elson çıkan sonuçtan gayet memnun: “Bir model olarak hep başkalarının insafına kalan bir hayatım oldu. Hiçbir şeyi kontrol edemediğim bir hayat. Ama bir albüm kaydetmek, her şeyi kendi istediğim gibi yapabilmek benim için müthiş bir fırsattı. Benim dünyam, benim şarkılarım, benim kurallarım!



link vermeden olmuyor malumunuz: www.karenelson.com

27 Temmuz 2010 Salı

-- Anaïs Mitchell'in folk operası 'Hadestown'


Kendi halinde yerel bir folk şarkıcısı olarak küçük çaplı bir üne sahip Anaïs Mitchell, Michael Chorney’le bir araya gelip bizim pek haberimiz olmadan bundan birkaç yıl önce Hadestown’u sahne koymuş, gayet de iyi eleştriler almış. Akabinde, bakmış böyle olmayacak, bu 'folk opera'yı biz sahnede izleme şansı olmayanlar için bir de albüm olarak kaydetmeye karar vermişler.

Yunan Mitolojisinin, iç burkan öyküsüyle akıllarda yer etmiş lirli ozanı Orfeus’unun asri zamanlara ve hatta biraz ileriye, kıyamet sonrasına, Mitchell tarafından uyarlanan hikayesini artık bir albüm sınırları dahilinde derlenip toparlanılmış haliyle dinleyebiliyoruz. Hem de Anaïs Mitchell’in kendi sesine ek olarak Ani DiFranco, Greg Brown ve Bon Iver (nam-ı diğer Justin Vernon) gibi indie ve Amerikan folk camiasının esaslı isimlerin varlığıyla.
Gücü sadeliğinde saklı, hani o bir yandan dinlenilecek bir yandan da sözleri itinayla okunacak kayıtlardan biri Anaïs Mitchell'in Hadestown albümü.

www.anaismitchell.com

5 Ocak 2010 Salı

-- 10 yılın en güzellerinden bir düzine kadarı


Son bir kaç aydır her taşın altından son on yılın şöylesi böylesi listeleri çıkıyor malum. İster istemez insan benim neyim eksik demeden edemiyor. Gayet öznel, neredeyse her biri belli bir an ya da anıya isabet eden şarkılar bunlar.Boş yok gibi bir şey yani. Şimdilik bir düzine kadarını ifşa ediyor, devamını da sonradan getiririm diyorum.

- Turin Brakes - The Door   http://tinysong.com/a16b

- Placebo - Commercial For Levi   http://tinysong.com/7CBA

- Madrugada - Majesty   http://tinysong.com/gub

- Juliette and the Licks - I Never Got to Tell You What I Wanted To http://www.youtube.com/watch?v=YWQaAM-icpE

- Feist - So Sorry http://tinysong.com/6ZLK

- Dresden Dolls -Girl Anachronism http://tinysong.com/780k

- I Am Kloot – No Direction Home http://tinysong.com/a4WG

- Ben Harper – With My Own Two Hands http://tinysong.com/chuX

- Blonde Redhead – Hated Because Of Great Qualities http://tinysong.com/9Fv6

- Beck - Already Dead http://tinysong.com/77co

- Life Of Agony - Love To Let You Down http://tinysong.com/8PU1

- Skin - Faithfulness http://tinysong.com/b7sh