İlk olarak karşımıza öyle pek de sık rastlamadığımız cinsten bir ürünle çıkmıştı
123 (okunuşu: bir, iki, üç). 230 sayfalık bir illüstrasyon kitabı ile satışa sunulan ilk albümleri "aksel"in özene bezene hazırlandığı her halinden belliydi.Tepeden tırnağa "ben tam arşivliğim!" diyordu kapağı aralayıp içindeki dünyaya bir göz atmaya niyetli, anlatılan öyküye kendini kaptırmaya gönüllü müzikseverlere. Müzik dinleme alışkanlıklarının baştan aşağı değiştiği şu günlerde, o sürekli duyduğumuz "cd mi kaldı canım"lara inat gayet riskli bir işe kalkışmışlardı. Ama karşılığını aldı 123'ün şarkıları, meraklılarını kısa sürede buldu "aksel".
Grup, "aksel" sonrası arayı hiç soğutmadı. Önce geçen Mayıs dinleme şansına eriştiğimiz ara sıcak kıvamındaki EP'leri "Stereo Love" geldi. Bir güzel onu da CD ve mp3 çalma yeteneğine sahip alet ve edevatlarımıza konuk ettik.
Şimdi de 2010 senesi kepenklerini indirmeden hemen önce yayınladıkları "arve" ile öykülerine kaldıkları yerden devam ediyorlar. Yine "aksel"de olduğu gibi kitap + cd formatında ve yine kendi plak şirketleri Aisha Records aracılığıyla dinleyicisiyle buluşmaya hazırlanan albüm, İstanbul - Stockholm - New York güzergahını izleyen bir kayıt sürecinin ürünü 14 şarkıdan oluşuyor.
Gruba, kurguladıkları o kendilerine özgü dünyalarında sıklıkla karşılaştığımız "küçük harfli" kelimelerden yola çıkarak bir liste hazırladık. Bir nevi 123'ün dünyasına giriş anahtarı, bir "123 sözlük". Onlar da kırmadılar bizi, listemizdeki kelimelerin 123 dünyasındaki anlamlarını teker teker anlattılar.